Ameleler

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Ameleler
Ameleler
İşten döndüğümde, karım evde yoktu. önce üstümü değiştirdim, sonra da kendime bir bardak buzlu viski yapıp, televizyonun önüne oturdum. Kim bilir neredeydi karım. Fazla düşünmeden, haberlere daldım.
Kapının açıldığını duyduğumda, ikinci viskim de bitmek üzereydi. Gözlerimi televizyondan koparıp, salonun kapısından girmekte olan karıma şaşırarak baktım. Beyaz bir giysi vardı üstünde. Eğer buna giysi denilebilirsez tabii. O baştan çıkartıcı vücudunu örtmekten çok, daha göze batar hale getiriyordu çünkü. incecik, pamuklu bir kumaştan yapılmıştı. Biraz uzunca ve kolsuz bir T-shirt’e benziyordu. Sutyensiz memeleri, karnı ve kalçaları, tüm hatlarıyla belliydiler. Eteği, dizlerinin çok üstündeydi ve o güzelim, bacaklarını olduğu gibi meydanda bırakıyordu. Yüksek topuklu dekolte ayakkabıların içindeki ayakları, tırnaklarını süsleyen sedef rengi ojeyle daha da seksi bir hale gelmişti.
Ama beni şaşırtan, bunların hiç biri değildi. Her zaman böyleydi karım. Her zaman tahrik edici, her zaman sikilesiydi. Üstelik onun bu özelliği, en çok hoşuma giden yanı olmuştu hep. şaşmama neden olan, başka şeylerdi.
En başta, uzun ve kumral saçları darmadağındı. Giysisi buruşmuş ve yer yer kirlenmişti. çıplak kollarıyla bacakları da öyle. Sanki düşmüş, dayak yemiş, ya da trafik kazası geçirmiş gibiydi. Ama yüzündeki ifade haline uymuyordu. Yorgun ve mutlu görünüyordu. Gelip kanepeye, yanıbaşıma oturduğunda eteği sıyrıldı. şimdi ayrık bacaklarının iç taraflarının sırıl sıklam ıslak olduğunu görebiliyordum.
– “Sikilmişsin…” dedim.
– “Ohh evet, hem de ne biçim…”
Sikim bir anda kalkıverdi. Karımın başkalarıyla sikişmesi kadar tahrik edici şey yoktu benim için. Tek koşulu, olup bitenlerden haberim olmasıydı. En sevdiğim de, başkaları karımı sikerken seyretmekti. Bu mümkün olmazsa, karım herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlatırdı bana. Sonunda bu, uzun uzun sikişmemize neden olurdu.
Şimdi de son derece tahrik olmuştum. Karımın gözlerinin içine bakarak:
– “Kim..?” diye sordum.
– “Kim değil sevgilim, kimler diye sorman lazım.”
– “Kimler peki..?”
– “Ameleler…”
Birden bir şimşek çaktı kafamın içinde. Olup biteni hemen anlamıştım. Demek karım, yaklaşık bir haftadan beri aklına takılan şeyi yapmıştı sonunda.
Her şey, bir önceki hafta sonunda başlamıştı. Yine böyle çok sıcak bir gündü. Boğazda oturan bir dostumuzu ziyarete gitmiştik. Balkonda, ikram edilen viskileri içerken, karımın çok frikikli oturduğunu farketmiştim. Eteği zaten kısacaktı ve otururken iyice sıyrılmıştı. Üstelik öyle bir bacak bacak üstüne atmıştı ki, neredeyse çıplak kıçı görünüyordu. Buraya kadar garip bir durum yoktu. Ama karımın bu şovu neden yaptığını anlamakta zorlanıyordum doğrusu. Ziyaretine gittiğimiz dostumuz kadındı.
Karımın kaçamak bakışlarını takip edince, şovun hedefini bulmakta gecikmemiştim. Oturduğumuz balkonun yan karşısında, onarılmakta olan ahşap bir konak vardı. Neredeyse bitmişti onarım çalışmaları. Konağın duvarlarında, binanın katlar halinde satıldığına dair ilanlar vardı. Doğaldır ki, bunlar neden olmuyordu karımın bacaklarını göstermesine. Gerçek hedef, ya da daha doğrusu hedefler, konağın önündeki yığılı kumların yanında duran amelelerdi.
Hafta sonu olduğu için çalışmıyorlardı, anlaşıldığı kadarıyla. Güzel havanın tadını çıkarmak için dışarı çıkmışa benziyorlardı. Ama bu kadar hoş vakit geçirmeyi beklemedikleri de belliydi. Orada büyülenmiş gibi dikilmişler, karımı seyrediyorlardı.
Gitmek üzere kalktığımızda şov bitmişti gerçi ama, dostumuzun oturduğu apartmanın binanın dışından dolanarak inen merdivenlerinden inerken, yeni bir şov başlamıştı. Karım dış taraftan yürüyor, aşağıdan bakan adamların eteğinin altından çıplak kıçına kadar seyretmelerine fırsat veriyordu.
Otomobilimizin yanına gitmek için, onların önünden geçmek zorunda kalmıştık. Genç ve kaba saba adamlardı ameleler. Büyük ihtimalle hepsi doğuluydu. Gözleri karımın üzerinde sanki kenetlenip kalmıştı. Tepeden tırnağa sik kesilmiş bir halde, attığı her adımı, her hareketini izliyorlardı.
Otomobile binmemiz de, başlı başına ayrı bir şov olmuştu. Karım önce arka kapıyı açıp çantasını arka koltuğa koymak istemiş, sonra da güya koltukların arasına düşürmüştü. Tekrar almak için de eğilmesi gerekiyordu tabii. Gerçi yerime oturmuş olduğum için ben göremiyordum ama, ameleler karımın her yerini görmüş olmalıydılar.
Ön kapıyı açıp otururken, neredeyse amını göstermişti karım onlara. Sonra da, ameleleri, pantolonlarının önünü birer çadır gibi kabartan kalkmış sikleriyle orada bırakıp gitmiştik.
Olup bitenlerden son derece tahrik olmuştum ve eğer trafik alabildiğine yoğun olmasa, çoğu zaman yaptığım gibi, bacaklarını okşamaya başlayacaktım. Sonra da elimi, az önce amelelere gösterdiği ***** götürüp oynayacaktım. Ama zorunlu olarak eve kadar sabretmek zorundaydım şimdi. Sikim de öyle bir kalkmıştı ki, çatlayacak gibiydi.
Eve girdiğimizde, karım olayı yeniden gündeme getirdi:
– “Ne hale geldi ameleler, gördün mü sevgilim?”
– “Mahvettin adamları… Hiç acıman da yok. Ne yapacaklar şimdi? Hepsinin siki kazık gibi olmuştu…”
– “Biliyorum… Aklımı başımdan aldı o kalkmış sikler ama, ne yapabilirdim ki..? Sahi ne yapacaklar şimdi..?”
– “Seni düşünüp otuzbir çekerler herhalde…”
Bu sözlerim, müthiş bir etki yapmıştı üstünde. Eli bacaklarının arasına, doğruca ***** gitmişti şimdi. Eteği beline kadar sıyrılmıştı. Parmakları amının dudakları arasına girmiş ve bızırını bulmuştu bile. Gözlerimin içine bakarak:
– “Yaparlar mı sence..?” diye sormuştu, “Sahi beni düşünüp otuzbir çekerler mi?”
– “Hiç kuşkun olmasın…”
– “Ohhh, gerçekten çok hoş olur bu. Düşünsene o kocaman siklerini ellerine alıp, beni sikmeyi hayal ettiklerini… Avuçlarını sikerken, beni siktiklerini düşünecekler değil mi..? Bellerini benim için getireceklerini düşünüp, çıldıracak gibi oluyorum sevgilim. Yazık olacak o güzelim bellere. Boşa gidecek hepsi de…”
Gözleri yarı kapalıydı artık. Orta parmağı bızırıyla oynuyordu. Bacaklarını alabildiğine açmış, oturduğu koltuğun kollarına atmıştı. İyice sulanmış amı, olduğu gibi ortadaydı. Dayanılır bir manzara değildi bu. Aslında onu hemen ve oracıkta sikmek istiyordum ama, seyrettiğim şey o kadar tahrik ediciydi ki, bozmaya kıyamıyordum. Pantolonumun fermuarını indirip sikimi dışarı çıkardım ve otuzbir çekmeye başladım.
– “Ooohhhh, göster bana sevgilim…” dedi karım, “Beni sikmeyi düşünüp nasıl otuzbir çekileceğini göster hadi…”
ikimiz de son derece heyecanlanmıştık. Artık konuşmuyor, yalnızca karşılıklı otuzbir çekiyorduk. Gözlerimiz birbirinde eriyor, ellerimiz, giderek daha hızlı hareket ediyordu. Karımın belini getirmek üzere olduğunu farkettiğim anda, benim de belim gelmeye başlamıştı. Sikimden fışkıran erkeklik sıvısı, aradaki bir kaç metrelik mesafeyi aşıp, karımın çıplak karnına gelmişti. Bu da, onun elektrik çarpmış gibi irkilmesine neden olmuştu. çığlığa benzer bir inilti çıkmıştı ağzından ve koltuğun üstünde yığılıp kalmıştı.
Ameleler, gece yatağa girdiğimizde bir kere daha gündeme gelmişti. Ama bu sefer otuzbir çekmeyi değil, ellerine geçirirlerse onu nasıl sikeceklerini konuşmuş ve çılgıncasına sikişmiştik. Bu durum tüm hafta boyunca da sürmüş gitmişti.
Şimdi karım, gidip kendini amelelere siktirdiğini söylüyordu.
Sikim öyle bir kalkmıştı ki, pantolonumu yırtabilirdi. Gözlerimi karımın bacaklarının pırıl pırıl parlayan iç taraflarından alamıyordum bir türlü. Bu ıslaklığın, amele belleriyle karışmış am sularından kaynaklandığını bilmek bile, son derece tahrik ediciydi.
Karım da gayet iyi biliyordu bunu. Kanapede biraz öne kaymış, bacaklarını alabildiğine açmıştı şimdi. Yorgun bir sesle:
– “Şu halime bak sevgilim…” dedi. “Görüyorsun değil mi, ne halde olduğumu?”
– “Güzel siktiler mi seni…?”
– “Ohhh evet… çok güzel siktiler beni…”
– “Nasıl..?”
– “Heryerimden siktiler beni… Peşpeşe, birer birer, hep birlikte, bayıltana kadar siktiler beni…”
Şimdi yarı yatmıştı kanepenin üstüne. Dizlerini karnına doğru çekmiş, kendini alabildiğine açmıştı. Amını da, götünü de görebiliyordum. Susamış bir ağız gibi açık duran amında da, kızarıp hafiçe şişmiş götünde de, peltelenmiş beller vardı. Dayanılır gibi değildi gördüklerim. Yerimden fırlayıp, akıl almaz bir hızla pantolunumu ve donumu çıkardım. Neredeyse atlayarak, karımın açık bacakları arasına girdim. Tek bir harekette ve dibine kadar soktum, taze sikilmiş ve iyice gevşemiş vıcık vıcık *****.
– “Hadi anlat…” dedim, sonra da zevkten boğulmuş bir sesle, “Hepsini en baştan anlat… Nasıl sikildiğini anlat bana…”
Ama boşa gitmişti bu sözlerim. ikimiz de son derece tahrik olmuştuk. Ne onun anlatabilecek hali vardı, ne de ben dinleyebilecek durumdaydım. Birbirimizin içinde erimiş gibiydik. Karımın bacakları, sımsıkı dolanmıştı belime. Birden herşeyi unutup, sikişmeye başladık.
Bir piston gibi girip çıkan sikim, karımın bel dolu amından son derece tahrik edici, ıslak sesler çıkmasına neden oluyordu. Ağızlarımız birbirine kenetlendiğinde, tuzlu bir tad hissettim dilimde. Burnuma da keskin bir bel kokusu dolmuştu. Artık kendimi tutamazdım. Belim gelmeye başladı. Aynı anda karım da getirdi belini.
Birbirimizin kollarında, öylece kaldık.
Karımın dili, daha sonra kanepenin üzerinde yanyana uzanıp sigaralarımızı içerken çözüldü. Tüm dikkatimle onu dinlemeye başladım.
– “Sabah sen gittikten sonra, tekrar aklıma geldi ameleler. Zaten, bütün hafta boyunca çıkmamışlardı ya aklımdan. O gün beni seyrederken siklerinin nasıl kalktığını hatırladıkça, amım sulanıyordu. Ama oraya gidip de kendimi onların önüne atmaya da, cesaret edemiyordum

http://pendikroyal.com/

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın