YASAK DUYGULAR 6

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

YASAK DUYGULAR 6
Oğlum şok içinde kalmıştı. Yüzünde bir gülümseme vardı ve gözlerini kapatmıştı. Bana sarılmış, beni sımsıkı tutuyordu. Bu olanları hiç beklemediği belliydi.
“Anne… Ben…”
Konuşmasına izin vermedim. Ben de diğer elimle ona sarıldım. Hala erkekliğini kavramış durumdayım.
“Şşşştt… Tamam bebeğim tamam. Rahatladın değil mi? Bak boşalamıyorum diyordun bir de.”
Nefes nefese kalmıştı. Hala tam olarak sakinleşememişti.
“Evet… Anne bu çok güzeldi. Sen… Söylediklerinde ciddi miydin yani… Ben…”
“Ciddiydim bebeğim… Gayet ciddiydim. Sen sadece yapman gerekenleri yap. Annen de görevini yapacak.” dedim elimle erkekliğini hafifçe sıkarken.
“Anneciğim… Seni çok seviyorum…” dedi nefes vererek, sesini tam kulağımın dibinde hissetmek güzel bir duyguydu.
“Ben de seni seviyorum bebeğim benim, şimdi dersini yapmaya başlaman istiyorum. O ödevi bitireceksin.” dedim.
Hafifçe kendimi çektim ve ayağa kalktım. Sağ elim oğlumun menileri ile kaplanmıştı resmen. O kadar çok boşalabileceğini hayal bile edemezdim. Daha önce bu kadar çok boşalan birini hiç görmemiştim. Onu motive etmek için sınırlarımı zorlamam gerekmişti ama eğer başarıya ulaşacaksam bu çok önemsiz bir bedeldi. Tek sorun bacaklarımın arasındaki o ıslaklıktı. İç çamaşırımı değiştirmem gerekiyordu ve dahası benim de rahatlamaya ihtiyacım vardı.
“Anne… Şey…”
Durdum ve çıkmadan önce omzumun üzerinden dönüp oğluma baktım. Çok güzel gözüküyordu. Tamamen çıplaktı ve muhteşem erkekliğinin sertliği yeni yeni geçmeye başlamıştı.
“Efendim canımın içi?” dedim yumuşak bir ses tonuyla.
“Anne ben… Şey yani belki kızarsın ama…”
“Hayır bir tanem söyle annene, neden kızayım.”
Gözlerini yerden doğru yukarı kaldırdı ve bana baktı. Gözleri ışıl ışıl parlıyordu, artık pek de üzgün gözükmüyordu gerçekten de.
“Anne teşekkür ederim… Yani gerçekten… Çok iyi geldi ama… Ben günde bir kere yapmıyorum…”
O an istemsizce gülümsedim. Ah ergenlik… Gerçi o ergenlikten çıkalı oluyordu ama o kızla neler yaşadıysa artık çok etkisinde kalmış olmalıydı. O kız sanki bir uyuşturuya bağımlı yapar gibi benim oğlumu kendine bağlamıştı. Ama bunu çözecektim, hatta bu çözme işlemine şimdiden başlamıştım bile.
“Tamam bebeğim sorun değil. Sen ödevini bitir, yatmadan önce annen gelecek. Merak etme.” dedim ve odama gittim.
Odama gittiğimde çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. İnanılmaz bir olaydı gerçekten, şu ana kadar gerçek anlamda bir hazine tam da önümde duruyordu. Bundan bu kadar zevk alabileceğimi düşünmemiştim. Hayatımı ona adamıştım ve bunu da kendi zevkim için değil, onun için yapmıştım ama hiç beklemediğim bir şekilde o anda olayın tam içinde bulmuştum kendimi.
Hemen üzerimdekileri çıkardım ve sadece iç çamaşırlarımla kaldım. Odamın kapısını kilitledim. Olur da gelirse beni böyle görmesine izin veremezdim. Ondan zevk aldığımı anlamaması gerekiyordu. Yoksa yaptığım şey bir annelik fedakarlığı olmaktan çıkardı. Bundan zevk aldığım için kendime kızıyordum da, çok yanlış bir şey yaptığımı bilmeme rağmen… İç çamaşırıma aynada baktığımda o minik parıldayan üçgeni görünce içim daha bir tuhaf oldu.
Hemen yatağıma uzandım ve başımı yumuşak yastığıma koydum. Tavana doğru bakarken ellerim bacak arama dalmıştı bile. Parmaklarım kadınlığıma dokunduğunda ölüyorum sandım. O kadar ıslanmış durumdaydı ki… Şaşkındım bu duruma.
Dudaklarımdan o anda bir inleme çıkmasına engel olamadım.
“Ahhh…”
İnanamıyordum kendime. Oğlumu hayal ederek kendimi tatmin ediyordum. Parmaklarım klitorisimi okşamaya başladığında başımı hafifçe geriye attım. Diğer elim sütyenimin üzerinden sol göğsümü kavradığında, göğüs uçlarımın iyice sertleşmiş olduğunu fark ettim.
Gerçekten de çok iyi hissettirmişti. Elimin üzerinde hala oğlumun menileri duruyordu, daha kurumadan kadınlığım ile temas kurmuştu. Bu fikir bile beni deli etmeye yetecekken bir anda gerçekleşmişti. O anı tekrar gözümde canlandırdım. Oğlumun gözünün kapanmasını, zevkten inlemesini ve kendinden geçmesini… Nasıl unutabilirdim ki tüm olanları. Unutmak imkansızdı. Artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim. Çünkü oğlumu istiyordum. Hem de deliler gibi. Ona hep aşıktım zaten, daha ilk doğdunda elime aldığım ilk andan beri hayatım sonsuza kadar değişmişti. Bunu daha o zamandan biliyordum. Artık yaşıyordum hem de her ayrıntısını. Aramızdaki sevgi bağı ise artık en yüksek seviyesine gelmişti. Bir anne ve evladının gelebileceği son noktaya… Oğlum ellerimde boşalmıştı. Tüm kasılmalarını hissetmiştim. O erkeksi damarları ve kokusu… Ah kokusu yok muydu…
Parmağım yavaşça içime doğru kayarken ıslaklığımın seviyesinin ne kadar yüksek olduğunu daha iyi kavradım. Çok uzun zamandır böyle olmamıştım. Hayallerim bile sıradandı, ya da şu an ile kıyaslayınca öyle geliyordu. Oğlumla beraber herşey bir anda değişmişti.
İkinci parmağım içime girdiği anda belim yukarı doğru büküldü ve başımı iyice yastığa gömdüm.
“Ihhhhh…. Oh….. Ohhhhhh….”
Göğsümü hissetmek için eşimi sütyenimin altından soktum ve göğüs uçlarımı parmaklarımın arasına aldım. Resmen yanıyordum. Bu ateş beni eritiyor, bitiriyordu. Gözümü sımsıkı kapattım ve oğluma anlattıklarım aklıma geldi. Şu anda üzerimde olduğunu hayal ettim. Sonra gözümün önüne geldi… İnlerken onun erkekliğini düşündüm. Uzun bir zamandır kimseyle beraber olmamıştım. Hayatımda onunki kadar kalını da görmemiştim. Onu içime nasıl alacaktım, içime girerken resmen beni yırtacaktı. Acı çekme düşüncesi normalde hiç cazip gelmiyordu. Hatta bundan tiksinir ve de ne kadar anlamsız bir fantazi olduğunu düşünürdüm. Ama artık öyle değildi. Oğlum içime girerken beni ne kadar yırtarsa yırtsın devam etmesini istiyordum. Hiç durmasın. Onu engellemek istersem bile güçlü kolları ile tutsun beni, gerekirse bağlasın…
“Immmhhhh… Ahhh….”
O görüntü bir anda aklımda belirince daha da zıvanadan çıktım. Gerçekten rüya gibiydi, kendine özgüvenini yitirmişti ama onu geri kazanmasına yardım edebilirdim. Yatakta kendi annesini hakimiyeti altına alabilir ve gerçek bir erkek gibi hissederdi.
Bu fikir çok hoşuma gitmişti. Çoğu erkeğin sorunu cinsel açıdan tam tatmin olamaması idi. Bu gerçekten de günlük hayatlarına ciddi anlamda yansıyor ve genel olarak yaptıkları işlerde başarısız olmalarını ya da pısırık tipler olmalarına neden oluyordu. Ama benim oğlumun böyle olmasına gerek yoktu. Onun ilk kız arkadaşı olduğu zamanlardan beri onu kıskanmıştım. Bunu şu anda daha iyi anlıyordum. Ona bu zor günleri yaşatan kaşarın artık hayatından çıkması gerekiyordu. Gerekirse kendi annesini altına alıp inletecekti. Yine de yapacaktı.
Parmaklarım içime daha hızlı girip çıkarken iyice kendimi kaybetmeye başladığımı hissettim. Neler yapacağını düşünüyordum. Bana neler yapacağını, ona neler yapacağımı… Tadını merak ediyordum. Keşke ağzıma götürseydim daha o anda…
“Ahhh… Iıghhhh… Ooohhhh…”
Nefes alışverişim daha da sıklaşmaya başlamıştı. Dayanılacak gibi değildi. Onu, benim üzerimde hayal etmek sanırım başıma gelen en uç olaylardan biriydi. Ama artık yapıyordum. Duymaması için kendimi olabildiğince zorluyordum ve de sessiz olmaya çalışıyordum. Ama yine de bunu başarıp başaramadığımı anlayamamıştım. Resmen gözlerim kararıyordu.
İki parmağım da hızlıca içime girip çıkarken, artık çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. O kadar sınıra gelmiştim, o kadar yükselmiştim ki bunu anlatmanın bir yolu yoktu.
Ve işte olmuştu…
İnlememek için ağzımı kapatıyordum. Parmaklarım göğüs ucumu okşarken, dudaklarım birbirine kenetlenmiş durumdaydı.
“Immmmmm… AHHH….” O kadar derin bir nefes vermiştim ki…
Kendime inanamıyordum.
Oğlumu düşünerek boşalmıştım.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın